| Climb on board | Sörf tahtasına tırman * |
| We’ll go slow and high tempo | Yavaş ve yüksek tempoda gideceğiz |
| Light and dark | Aydınlık ve karanlık |
| Hold me hard and mellow | Beni sert ve yumuşak tut |
| I’m seeing the pain, seeing the pleasure | Acıyı görüyorum hazzı görüyorum |
| Nobody but you, ‘body but me, ‘body but us | Senden başka kimse yok benden başka kimse yok bizden başka kimse yok |
| Bodies together | Vücutlarımız bir arada |
| I’d love to hold you close, tonight and always | Seni yakında tutmayı çok isterdim bu gece ve her zaman |
| I’d love to wake up next to you | Senin yanında uyanmayı çok isterdim |
| I’d love to hold you close, tonight and always | Seni yakında tutmayı çok isterdim bu gece ve her zaman |
| I’d love to wake up next to you | Senin yanında uyanmayı çok isterdim |
| So we’ll piss off the neighbours | Bu yüzden komşuları sinir edeceğiz |
| In the place that feels the tears | Gözyaşlarının hissedildiği yerde |
| The place to lose your fears | korkularını kaybettiğin yerde |
| Yeah, reckless behavior | Evet, umursamaz tavırlar |
| A place that is so pure, so dirty and raw | Bir yer ki çok saf çok kirli ve deneyimsiz |
| Be in the bed all day, bed all day, bed all day | bütün gün yatakta ol bütün gün bütün gün |
| Fucking you, and fighting on | Seninle sevişiyorum ve mücadele ediyorum |
| It’s our paradise and it’s our war zone | Bu bizim cennetimiz ve savaş alanımız |
| It’s our paradise and it’s our war zone | Bu bizim cennetimiz ve savaş alanımız |
| Pillow talk | Yastık sohbeti** |
| My enemy, my ally | Benim düşmanım, benim dostum |
| Prisoners | Tutsağız |
| Then we’re free, it’s a thriller | Sonra özgürüz heyecanlı bir oyun bu |
| I’m seeing the pain, seeing the pleasure | Acıyı görüyorum hazzı görüyorum |
| Nobody but you, ‘body but me, ‘body but us | Senden başka kimse yok benden başka kimse yok bizden başka kimse yok |
| Bodies together | Vücutlarımız bir arada |
| I’d love to hold you close, tonight and always | Seni yakında tutmayı çok isterdim bu gece ve her zaman |
| I’d love to wake up next to you | Senin yanında uyanmayı çok isterdim |
| I’d love to hold you close, tonight and always | Seni yakında tutmayı çok isterdim bu gece ve her zaman |
| I’d love to wake up next to you | Senin yanında uyanmayı çok isterdim |
| So we’ll piss off the neighbours | Bu yüzden komşuları sinir edeceğiz |
| In the place that feels the tears | Gözyaşlarının hissedildiği yerde |
| The place to lose your fears | korkularını kaybettiğin yerde |
| Yeah, reckless behavior | Evet, umursamaz tavırlar |
| A place that is so pure, so dirty and raw | Bir yer ki çok saf çok kirli ve deneyimsiz |
| Be in the bed all day, bed all day, bed all day | bütün gün yatakta ol bütün gün bütün gün |
| Fucking you, and fighting on | Seninle sevişiyorum ve mücadele ediyorum |
| It’s our paradise and it’s our war zone | Bu bizim cennetimiz ve savaş alanımız |
| It’s our paradise and it’s our war zone | Bu bizim cennetimiz ve savaş alanımız |
| Paradise, paradise, paradise, paradise | Cennet cennet cennet cennet |
| War zone, war zone, war zone, war zone | Savaş alanı savaş alanı savaş alanı savaş alanı |
| Paradise, paradise, paradise, paradise | Cennet cennet cennet cennet |
| War zone, war zone, war zone, war zone | Savaş alanı savaş alanı savaş alanı savaş alanı |
| So we’ll piss off the neighbours | Bu yüzden komşuları sinir edeceğiz |
| In the place that feels the tears | Gözyaşlarının hissedildiği yerde |
| The place to lose your fears | korkularını kaybettiğin yerde |
| Yeah, reckless behavior | Evet, umursamaz tavırlar |
| A place that is so pure, so dirty and raw | Bir yer ki çok saf çok kirli ve deneyimsiz |
| Be in the bed all day, bed all day, bed all day | bütün gün yatakta ol bütün gün bütün gün |
| Fucking you, and fighting on | Seninle sevişiyorum ve mücadele ediyorum |
| It’s our paradise and it’s our war zone | Bu bizim cennetimiz ve savaş alanımız |
| It’s our paradise and it’s our war zone | Bu bizim cennetimiz ve savaş alanımız |
↧
Zayn – Pillowtalk Sözleri Türkçe Çeviri
↧